Avrupa Birliği (AB) ve Mercosur ülkeleri arasında 2019 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşması, bölgedeki ekonomik ilişkileri yeniden şekillendirmeyi vaat etse de, çiftçiler açısından önemli endişelere yol açtı. Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay’ı kapsayan Mercosur anlaşması, AB’nin Güney Amerika ile olan ticaretini artırmayı amaçlıyor. Ancak, bu anlaşma çiftçiler için büyük tartışmalara neden oldu.
En büyük endişe, Avrupa’daki tarım üreticilerinin, Mercosur ülkelerinden gelen ürünlerle artan rekabetle karşılaşacak olmaları. Özellikle Brezilya ve Arjantin gibi ülkeler, tarımsal üretim konusunda büyük kapasiteye sahip ve daha düşük üretim maliyetleriyle dikkat çekiyorlar. AB çiftçileri, Güney Amerika’dan gelen düşük fiyatlı tarım ürünlerinin, Avrupa’daki yerel üreticilerin pazarlarını zorlayacağını düşünüyor. Bu durum, özellikle süt, et ve şeker gibi tarımsal ürünler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Avrupa’daki çiftçiler, bu ürünlerin fiyatlarının düşmesinin yanı sıra, Mercosur ülkelerinde uygulanan daha düşük çevre standartları ve tarımsal üretim yöntemlerinin de haksız rekabete yol açtığını savunuyorlar.
Diğer bir endişe konusu ise, çevresel etkiler. AB’nin yeşil tarım politikaları ve sürdürülebilirlik hedefleri, Mercosur ülkelerinin üretim yöntemleri ile çelişiyor. Mercosur ülkelerinde, ormanların tahrip edilerek yeni tarım alanları açılması ve çevresel denetimlerin zayıf olması, AB’deki çevreci gruplar tarafından eleştiriliyor. Çiftçiler, bu durumun, çevreye daha az duyarlı, ancak maliyet avantajı sağlayan ürünlerin pazara girmesine olanak tanıyacağını ve bunun yerel üretimlerini zorlayacağını düşünüyorlar.
Diğer taraftan, AB-Mercosur anlaşmasının, bazı çiftçiler için yeni fırsatlar yaratabileceği de belirtiliyor. Mercosur ülkelerinin yüksek talep gören ürünlerine yönelik daha fazla pazar erişimi sağlanması, özellikle bazı Avrupa tarım ürünlerinin Güney Amerika pazarlarında daha fazla yer bulmasına yardımcı olabilir. Bu bağlamda, bazı çiftçiler anlaşmanın uzun vadede faydalı olabileceğini düşünüyorlar.
Sonuç olarak, AB-Mercosur serbest ticaret anlaşması, çiftçiler için hem fırsatlar hem de tehditler barındırıyor. Anlaşmanın etkilerini dengelemek, hem çevresel hem de ekonomik açıdan zorlukları aşmak için güçlü bir politika oluşturulması gerektiği aşikâr.